Selvi'den AK Parti'ye medya eleştirisi
Abdülkadir Selvi, 1 Kasım erken seçimlerine az bir süre kala AK Parti'yi medya konusunda uyardı...

Oluşturma Tarihi: 2015-10-06 06:39:46

Güncelleme Tarihi: 2015-10-06 06:39:46

Yeni Şafak Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, bugünkü "Dil yarası" başlıklı yazısında seçim çalışmaları boyunca medyanın önemini vurgularken, AK Parti'ye ciddi uyarılarda bulundu. AK Parti adına medyada yer alanların kullandığı, zehirli ve negatif dil en büyük zararı yine AK Parti'ye veriyor, ifadesini kullanan Selvi, "İktidara yakın olduğunu söylenen ve gelenekten gelmeyen medyanın AK Parti'ye ne kadar katkısının olduğu konusunda bir araştırma yapıldı mı bilmiyorum" yorumunda bulunarak "Tehditkar ve tetikçi ve itibarsız olan bu dilden AK Parti yönetiminde bir çok ismin rahatsız olduğundan eminim" dedi.

İşte Abdülkadir Selvi'nin yazısından bölüm:

Liderleri bir kültür sanat programında şiir okurken, eşleri ve torunlarıyla bir sabah kuşağında sohbet ederken görmeyi isterim. Halkımız, lacivert elbiseli kravatlı devlet adamlarının insani yönlerini görmeyi isteyeceğinden eminim.

Başbakan Davutoğlu'nun Basın Başdanışmanı Osman Sert'in medya sürprizleri üzerinde çalıştığının farkındayım. Ancak AK Parti'nin gündemine alması gereken konulardan biri, medya dili olmalı. AK Parti adına medyada yer alanların kullandığı, zehirli ve negatif dil en büyük zararı yine AK Parti'ye veriyor.

90'lı yıllarda TRT'de Ertürk Yöndem'in kullandığı hainler, devlet kararını verdi imha olacaksınız şeklinde bir dil vardı. Hasan Kundakçı Paşa'nın Diyarbakır Asayiş Komutanı olduğu dönemde bölgede görev yapan subaylar, “Bu üslup Kürtleri devletten soğutuyor. PKK'ya yaklaştırıyor. Bu dilin devlete bir yararı yok. PKK'ya yarıyor” demişlerdi. Bu dilin de AK Parti'ye bir yararı yok. AK Parti'ye düşman üretmeye yarıyor. Mesleki eksikliklerine, entelektüel zaaflarına rağmen bu kesimin bir medya dili vardı. Samimiydi. Saygındı. Kucaklayıcıydı. Mütevazı ama itibarlı bir dildi. Belki kulis bilgileri yeterince verilemiyordu. Gazetecilik anlamında bir eksiklikti. Belki entelektüel derinlik konusunda tartışılabilirdi. Ama üzerinde şaibe olmayan milli ve yerli bir dildi. Kalemleriyle değil aynı zamanda yürekleriyle yazarlardı. Mesleki derinlik ve fikri zenginleşmeyle birlikte eski samimi dile dönmeye ihtiyacımız var. Azdık, zayıftık, itilip kakılırdık. Ama biz yüreğimizle yazar, gönül diliyle konuşurduk. İktidara yakın olduğunu söylenen ve gelenekten gelmeyen medyanın AK Parti'ye ne kadar katkısının olduğu konusunda bir araştırma yapıldı mı bilmiyorum. Her puanın kritik olduğu bir seçime giderken üzerinde kafa yorulması gereken bir nokta olduğunu düşünüyorum. Tehditkar ve tetikçi ve itibarsız olan bu dilden AK Parti yönetiminde bir çok ismin rahatsız olduğundan eminim.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!