Zaman Gazetesi'nin haberine göre; Yazın artan hava sıcaklıkları, özellikle hastaları daha da tedirgin ediyor. Nem ile birlikte hissedilen sıcaklığın birkaç derece daha arttığı bu günlerde uzmanlar, kalp krizine karşı uyarıyor. Özel İzmir Kardiyoloji Dal Merkezi hekimi kardiyolog Dr. Çetin Aydın, aşırı sıcak ve nemli havaların kalbin çalışma yükünü artırdığına dikkat çekiyor. Bu durumun da kalp damar, hipertansiyon ve diyabet hastalarında ciddi problemleri beraberinde getirdiğine işaret eden kardiyolog, “Sıcak ortamda terleme ve solunumla birlikte vücudun sıvı ve tuz kaybı da artar.” diyor. Aydın, şunları söylüyor: “Özellikle son yıllarda kendisini daha fazla hissettiren küresel ısınmanın etkisiyle yaz aylarında anormal boyutlarda sıcaklık artışları meydana gelmektedir. Aşırı sıcak ve nem kalp damar, hipertansiyon, diyabet ve böbrek hastaları için ilave bir risk faktörüdür. Sıcaklığın etkisiyle cilt damarlarımız daha çok genişler, kalbin iş yükü artar, kalp ekstra bir yükle daha fazla çalışır. Bu da koroner kalp, kalp yetersizliği, kapak ve aritmik hastalarda istenmeyen sonuçlar doğurabilir.”
Vücudun sıvı kaybının birçok risk taşıdığına dikkat çeken Dr. Çetin Aydın, sıvı kaybının tansiyon düşmelerine, aritmilerin tetiklenmesine, şeker hastalarında kan şekerinin düzensizliğine ve aşırı yükselmesine, böbrek yetersizliğinin artmasına yol açabileceğini kaydediyor. Böyle durumlarda, kan sulandırıcı ilaç kullanan hastaların daha dikkatli olmasını tavsiye eden kardiyolog, bütün bu olumsuzlukların, kalp krizi ve inmeye zemin hazırladığına dikkat çekiyor. Aydın, çocukların ve 65 yaş üstü kalp, tansiyon şeker ve böbrek hastalarının, saat 11.00 ile 16.00 saatleri arasında mecbur kalmadıkça dışarıya çıkmamasını öneriyor. Kardiyolog Çetin Aydın, “Tarım, inşaat, fırıncılık gibi sıcak ortamlarda çalışan kişilerin, susamayı beklemeden ara ara su içmeleri uygun olur. Klimalı ortamlarda bulunanların, klima ile dış ortam arasındaki sıcaklık farkını iyi ayarlamaları gerekir. Denize giren hastaların, sıcak ortamda fazla kalarak birden soğuk suya girmeleri kalp krizi riskini artırır.” dedi.
AKTİVİTELER AKŞAM SERİNLİĞİNDE YAPILMALI
Dr. Aydın, sıvı kaybı oluşmaması için günlük su alımının 2-3 litre olması gerektiğine işaret etti: “Sıcaklarda vücudumuzda sıvı ve tuz kaybı nedeniyle tansiyonumuz daha düşük olabilir. Bu da halsizliğe ve yorgunluğa neden olur. Sıcaklarla birlikte aldığımız kalp, tansiyon, idrar söktürücü gibi ilaçlarımızın, doktorumuz tarafından dozlarının ayarlanması yapılabilir, tuz alımını artırmak gerekebilir.”
Çetin Aydın, şunları öneriyor: “Yaz aylarında giyim tarzına özen gösterilmeli. Terlemeyi engellemeyen, açık renkli, pamuklu giysiler giyilmesi yararlı olur. Sigara ve kafeinli içeceklerden özellikle kaçının. Çünkü sigara ve kafein, sıvı kaybının artmasına yol açar. Bol meyve ve sebze tüketimi, sıvı dengesini korur. Kalp hastaları yürüyüş, bisiklete binme gibi aktivitelerini akşam saatlerinde yapmalı. Ayrıca sıcak havalarda, serin ortamlarda bulunmaya özen gösterelim.”