İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Ahmet Kural ve Sıla Gençoğlu katılmazken avukatları duruşmada hazır bulundu. Duruşmada tanıklar dinlendi. Şarkıcı Sıla Gençoğlu'nu darp ettiği gerekçesiyle yeniden yargılanan Ahmet Kural'ın "hakaret", "tehdit" ve "basit yaralama" suçlarından 1 yıl 1 aydan, 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Şarkıcı Sıla Gençoğlu'nun 29 Ekim 2018'de o dönem sevgilisi olan oyuncu Ahmet Kural'ın Zekeriyaköy'deki evinde darp, tehdit ve hakarete uğradığı iddiasıyla görülen dava, 22 Nisan 2019'da karara bağlanmıştı. İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi Ahmet Kural'ı, "Tehdit" suçundan 7 ay 15 gün hapis, "Basit yaralama" suçundan 5 ay hapis, "Hakaret" suçundan ise 4 ay 5 gün hapis cezası olmak üzere toplam 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezasına çarptırmıştı. Verilen hapis cezaları da ertelenmişti. Ahmet Kural'ın avukatları karar üzerine istinafa başvurmuştu. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesi başvuruyu kabul ederek Ahmet Kural hakkındaki kararı, "Hakaret" ve "Tehdit" suçları yönünden bozdu. Üst mahkeme, olayda basit yargılama usulünün uygulanmamasını, tanıkların dinlenmesi ve keşif yapılması gerekçeleriyle bozmuştu.
İFADELERİ KAN DONDURDU!
Mahkemede ifade veren Sıla, 'Olay günü sanığın ailesinin evinde güzel vakit geçirdik. Daha sonra Zekeriyaköy'deki evine gittik orada kurtulamadığım aynı soru geldi. Alkolün etkisiyle bir anda sinir krizi geçirdi. Takribi bir saat sürdü. Kendimi evden kurtarmaya çalıştım. Kötü bir hatıraydı. Küfür etti. Kül tablasını kaldırdı, 'seni öldürürüm gebertirim' dedi. Birkaç kez yere düştüm böbreklerime ve kulaklarıma vurdu. Tekmeledi böbreklerimi. Çıkmak istedim bahçe kapısından içeri sokuldum. Kafama vurdu.Yerlerde sürüklendim. Yaklaşık 1 saat sürdü. Dinlenip dayak yedim. Bir saat boyunca ara ara dayak yedim. İdrarımdan kan geldi.' şeklinde konuştu.
Ahmet Kural ifadesinde şunları söyledi:
"Sıla ile 2017 yılının mayıs ayında ilişkimiz başladı. Hayat görüşlerimizin farklı olması, bir kısım arkadaş çevremi tasvip etmemesi, arkadaşlarımı hor görmesi ve inançlarıma saygı duymamasından dolayı sekiz aylık ilişkimizi sonlandırdım. Ayrılmamızdan iki üç gün sonra medyadan Sıla'nın Okan Can Yantır ile fotoğraflarını gördüm. Bu durum beni ilgilendirmediği için açıklama yapmadım. Ancak kendisine değer verdiğim için bu durum beni üzdü.
"DÖRT AY SONRA ŞARKIYLA BARIŞTIK"
Dört ay sonra Sıla bana mesajlar attı. Aynı sorunların yaşanacağını bildiğim için dönmedim. Sıla teyzesini ve kuzenimi araya sokmaya çalıştı. Aracılar olmasına rağmen görüşmek istemedim. Sıla bana mesajla ‘Sana şarkı yaptım' dedi. Telefonuma şarkıyı gönderdi. Mutlu oldum. İkinci bir şans vermem gerektiğini düşündüm ve mesajlaştık.
"YANTIR'I SORDUM, 'YOK' DEDİ"
İlk olarak geçen ağustosta evine gittim. Evine gittiğimde Sıla'ya Okan Can Yantır ile alakasının olup olmadığını, eğer varsa yeniden başlamamızın bizi yıpratacağını söyledim. O tarihte bana böyle bir şeyin kesinlikle olmadığını söyledi. Ben de değer verdiğim için yeniden başlamayı düşündüm. Bir buçuk aydır birlikteyiz.
"SORDUM, İTİRAF ETTİ"
O gün ben, anne ve babamın evine yemeğe gideceğimi Sıla'ya söyledim. Sıla da ablamla tanışmadığından gelmek istedi. Kabul ettim. O gün aile yemeği yedik ve alkol aldık. Sıla benden fazla almıştı, sendeliyordu. İkametten saat 23 gibi çıktık. Evimde mutfakta sohbete başladık. Konuyu bir önceki ayrılık durumuna getirdim. Çünkü her seferinde farklı cevaplar verdiği için inanmakta güçlük çekiyordum. Bana daha önce eski arkadaşı olduğunu söylemişti. Başka seferde, albüm kapağı için görüştüğünü söyledi. Yine bir keresinde ‘o bana asılıyor' demişti. Bu nedenlerden ayrılık konusunu açtım. Sıla'ya ‘Anne ve babamın evinden geliyoruz. İlişkimiz güzel gidiyor. Aile kurmayı planlıyoruz. Benden çocuk sahibi olmak istiyorsun. Eğer böyle bir konu varsa, lütfen beni kırma, söyle' dedim. Ben böyle söyleyince ‘Evet ben senin canın yansın istedim, birlikteydik' dedi. Tartışma bunun üzerine başladı. Ben çok kötü oldum. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
"VURMADIM, O YERE DÜŞTÜ"
Sıla'dan evi hemen terk etmesini istedim. ‘En azından bir merhabamız kalsın' dedim. O evden gitmek istemedi. Neden bu kadar yalan söylediğini, asla birlikte olamayacağımızı söyledim. Israrla evden gitmesini istedim fakat gitmedi. Ben kendi telefonumdan Sıla'nın şoförünü arayacakken, bileklerimi tuttu. Ellerimi çektim. Sıla yere düştü. Masadan kalkıp mutfak kapısına yöneldim. Sıla tişörtümün arkasından tutup mutfaktan çıkmamam için beni durdurmaya çalıştı. Kendimi kurtarmak için tişörtümü çektim, yine düştü. Salona gittim. Sıla arkamdan geldi. Karşılıklı bağrışma oldu. Sesimizi yükselttik fakat incitici bir söz söylemedim. Tehditte bulunmadım. İkimiz de alkollüydük. Birbirimizin kollarından tutup birbirimizi sarstığımız oldu. Birkaç kere yere düştük. Bu tartışma 15 dakika sürdü. Bir süre sonra sakinleştik. O mutfağa geçti, ben salonda kaldım. Sonra kapının açıldığını duydum. Sıla bağırarak, ‘Seni bitireceğim Ahmet Kural' dedi.
"SILA BENİ YARALADI"
O günkü münakaşada zaten sakat olan belimde ağrı meydana geldi. İki gün evimde yattım. Kollarımda morluk oluştu. Sıla'nın eylemleri neticesinde dudağımın içi yaralandı. Fakat şikayet etmeyi düşünmediğim için sağlık raporu almadım.