Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın, Brüksel'de yaşanan terör olaylarının Türkiye'deki PKK saldırılarını nasıl gölgelediğini ve medyanın buna nasıl çanak tuttuğunu yazdı.
"Ayrıntı" başlıklı yazısında Soner Yalçın, "IŞİD canlı bombası kötü; PKK canlı bombası iyi mi?" diye sordu.
Sözcü yazarı devamında şunları söyledi:
PKK SALDIRISINDA 36 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ VARSA YOKSA 4 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ IŞİD BOMBASI
Böyle soru olur mu demeyiniz… Dikkat ediyor musunuz; 36 kişinin hayatını kaybettiği Ankara'daki PKK canlı bombası unutturuldu! Varsa yoksa dört kişinin yaşamını yitirdiği İstanbul'daki IŞİD canlı bombası… Sürekli haberlerde İstanbul'daki canlı bomba var! Bu durum; -istense de istenmese de- zihinlere sadece IŞİD canlı bombasını yerleştiriyor. Bakınız…
İNSANLAR PKK BOMBASINI IŞİD OLARAK ANIMSAYACAK
Bir yıl sonra insanlara sorun, Ankara Kızılay'daki canlı bombanın IŞİD olduğunu söyleyeceklerdir! Psikolojik savaş budur.
Aslında bir yıla gerek yok. Daha olayın üzerinden on gün geçti; ve Kızılay'da masum insanları öldüren PKK canlı bombası unutturuldu!
MEDYADA IŞİD AŞAĞI IŞİD YUKARI YA PKK?
Bunu PKK medyası başarmadı kuşkusuz. Kimse kusura bakmasın; PKK Kandil'den daha fazla İstanbul'daki medya plazalarda güçlü görünüyor!
Baksanıza… Haberlerde IŞİD aşağı IŞİD yukarı; peki anladık. Ya PKK canlı bombası? Dört kişinin yaşamını kaybettiği Taksim patlamasının yüzde onu kadar haber yapılmadı; 36 kişinin öldüğü Kızılay patlaması için!
SAVAŞI CEPHEDE DEĞİL ZİHİNLERDE KAYBETTİRMEK İSTİYORLAR
Konsoloslar, belediye başkanları, CHP il örgütü vd. hep Taksim için yürüdü. Ya Kızılay? Tek ses çıkmadı/çıkmıyor. Sanki Başkent'in tam merkezi Kızılay'da canlı bomba patlamadı; unutturuldu! “Haber” adı altında dikkatler sadece IŞİD canlı bombasına neden yönlendiriliyor? Amacı var kuşkusuz: Savaşı cephede değil zihinlerde kaybettirmek istiyorlar! Bu nedenle…
KİMİ MEDYA KURULUŞLARI PKK LEHİNE PSİKOLOJİK SAVAŞI AKILLICA YAPIYOR
Diyarbakır Nevruz mitinginde hâlâ utanmadan kalaşnikoflu pankart asıyorlar.
Evet… Maalesef… Kimi medya kuruluşları PKK lehine psikolojik savaşı akıllıca yapıyor. Örneğin… Yayın organının adını yazmayayım. Kimi yabancı okulların -terör saldırısı ihtimali nedeniyle- 21 Mart Pazartesi günü Nevruz nedeniyle kapalı olacağını yazdı! Oysa... Bu okulların kapalı olmasının Nevruz ile hiç ilgisi yoktu. Bu okullar iki haftalık Paskalya Bayramı'na girdi!
KAOSUN SÜRMESİNİ İKİ GRUP ÇOK İSTİYOR
Bu haber bilmemekten mi/akıldışılıktan mı kaynaklanıyor? Yoksa bu tür “haberler” bilinçli, gerginlik siyasetini sürdürme amaçlı mı? Biliyoruz ki: Türkiye'de kaosun/karmaşanın/düzensizliğin sürmesini ülke içindeki iki grup çok istiyor. Biri, PKK… Diğeri, Cemaat…
İlginçtir, ikisi de arkasında istediği halk desteğini bir türlü bulamıyor. Geçen yıl Nevruz mitinginde Diyarbakır'a bir milyonu aşan insan toplayanlar, bu yıl 100 bin kişiyi bulamadı. Keza…
PKK-CEMAAT BİLİYOR Kİ MÜTTEFİK OLMADAN İKTİDAR OLAMAYACAK
Aynı gün… Video kaydında Fettullah Gülen, Cemaat'e yönelik operasyonlara sessiz kalanlara beddua etti: “Bu yapılanlar karşısında dilsiz şeytan gibi susan ne kadar insan varsa, evlerine ateşler sal, yerin dibine batır, en yakın zamanda kahr u perişan eyle…” Halk desteği bulamayan PKK ve Cemaat işbirliği ediyor. Biliyorlar ki, müttefik olmadan iktidarı alamayacaklar. Bunun öncelikli yolu, psikolojik savaşı kazanmaktan geçiyor.
BUNUN ADI, PSİKOLOJİK SAVAŞTIR
Son günlerde hedeflerinde TSK var… ABD'nin desteğini alarak orduyu darbeye kışkırtmak için neler neler yapıyorlar. Bir örnekle yazımı noktalayayım: PKK'ya yapılan “şehir savaşlarında” TSK'nın değil, hükümetin emrindeki polis ve jandarmanın görev yaptığını; artan şiddet olayları nedeniyle TSK'nın bahar ayında darbe yapacağını fısıldayarak psikolojik savaş yürütüyorlar. İşte bu nedenle kimi medyada; Kürtler de, Cemaat de “devlet terörünün” hedefinde gösteriliyor. Bunun adı, psikolojik savaştır.