Stephen Hawking‘in kamu bilinci ve kültürü üzerinde büyük etkisi olduğu tartışılamaz. Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi kuşkusuz üstün zekalı bir insanın felçli bedeniyle karşımıza çıkmasıydı. Konuşmakta zorlanan, her saniye teknolojiye bağımlı ve tekerlekli sandalyeye mahkum bir beden fakat galaksilere kadar uzanan bir zeka… İnsanlar üzerinde ne derece bir hayranlık bıraktığının farkında olan Hawking bu özelliğini kullanmayı o kadar iyi biliyordu ki bu yüzden televizyon programlarında boy gösteriyordu.
Dinle ilgili kaçamak cevaplar
Hawking dinden bahsedildiğinde hiçbir zaman açık ve net olmadı. Zamanın Kısa Tarihi isimli kitabında şöyle yazmıştı: “Her Şeyin Teorisini birgün keşfettiğimizde insan zekasının en büyük başarısını elde etmiş olacağız. Çünkü o zaman Tanrı'nın düşüncesini öğrenmiş olacağız”. Bu sözünden sonra bilim insanının dini görüşüyle ilgili birçok spekülasyon ortaya atıldı. Daha sonra İspanyol gazetesi El Mundo'ya verdiği demeçte şunları söylemişti:
“Bilimi anlamadan Tanrı'nın evreni keşfettiğine inanmak doğal. Ama bilim artık ikna edici bir açıklama getiriyor. Böylece Tanrı'nın düşüncesini öğrenmiş oluruz derken Tanrı olsaydı –ki yok- bildiği her şeyi öğrenmiş olurduk demek istedim. Ben ateistim.”
Ancak Hawking çelişkili olarak verdiği cevaplara bir başkasını ekliyordu. Başka bir yerde verdiği röportajda ise şunları söyledi: “Evrenden önce ne vardı sorusu, kuzey kutbunun kuzeyinde ne var sorusu kadar mantıksızdır.”
Yoksa inanıyor muydu?
İnsanların düşünceleri zamanla değişebilir. Söylenenlere göre Hawking zaman zaman Cambridge'deki St. Andrews Kilisesini ziyaret ederdi. İlk eşi Jane bir Hristiyandı. Gazeteci Andrew Graystone şu tweetiyle Hawking'le gerçekleştirilen bir röportajda şunlara dikkat çekiyor:
“Kendisine detaylıca Tanrı'nın varlığına inanıp inanmadığını sordum. Soruya cevap vermek istemedi. Nedenini sorduğumda ise ‘Tanrı'ya inandığımı söylersem herkes hemen hemen kendisiyle aynı Tanrı'ya inandığımı iddia edecek. Bu yüzden bu konuda konuşmayacağım' dedi.”
Müdahale etmeyen Tanrı
Hawking'in dünyaya müdahale eden bir Tanrı'ya (teizme) inanmadığı kesin. Reuters'e 2007 yılında verdiği bir röportajında şöyle demişti: “Evrenin bilim kuralları tarafından yönetildiğini düşünüyorum. Bu kuralları Tanrı koymuş olabilir ama Tanrı kuralları çiğnemek için müdahale etmiyor.” El Mundo'ya ise “Bana göre insan aklının erişemeyeceği hiçbir gerçek yoktur” demişti. Hawking bu konuyla ilgili kaçamak cevaplar verecek kadar zeki olsa da Tanrı hakkında çoğu demeci ateizimden ziyade agnostizm (bilinemezcilik) barındırırdı.
Einstein 'ın Tanrı'ya dair meşhur sözüyle ilgili ise şunu söylemişti:
“Einstein Tanrı zar atmaz derken yanılmış… Aslında sadece bazen zarı bizim göremediğimiz bir yere atmış”.
Hawking, en geç 15 Mart 2018'de sorunun cevabını bulmuş olmalıdır.
Kaynak: sophosakademi.org
