Hukuk Fakültesi 1. sınıf öğrencisiyken önce Özgür Suriye Ordusu'na katılan, daha sonra yaralanarak Türkiye'ye sığınan Abdulmunim Beçruk da ailesiyle Elbeyli Konteyner Kentte yaşamını sürdüren Suriyeliler arasında yer alıyor.

Yarım kalan savcı olma hayalinin bir gün gerçekleşmesi umuduyla günlerini ülkesinden uzakta geçiren Beçruk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Esed'e bağlı birliklerin ilk önce okullarını daha sonra evlerini bombalaması sonucu ÖSO birliklerine katıldığını söyledi.

Savaşın başladığı sıralarda "bir süre devam eder daha sonra diğer ülkelerde olduğu gibi durulur" diye düşündüklerini anlatan Beçruk, ancak savaşın her geçen gün şiddetini artırarak devam ettiğini belirtti.

Beçruk, okulunun bombalanması sonucu 3 arkadaşının hayatını kaybettiğini bildirerek, şöyle konuştu:

"Daha sonra ailemle köye yerleştik ancak çok geçmeden oradaki evimiz de bombalandı. Artık okulsuz ve evsiz kalmıştık. O zaman ÖSO'ya katılmaya karar verdim. Bir yıl kadar sonra Halep'te girdiğimiz zorlu bir çatışmada yaralandım ve Türkiye'ye getirildim. Kilis Devlet Hastanesinde gördüğüm tedavinin ardından çalışmak için İstanbul'a gittim. Daha sonra ailem de Kilis'teki Elbeyli Konteyner Kent'e gelince ben de onların yanına yerleştim."

Bir gün eğitimini tamamlayarak savcı olmanın hayaliyle yaşadığına değinen Beçruk, şunları kaydetti:

Suriye'deyken bütün hayalim hukuk okuyup savcı olmaktı ama olmadı. İnşallah bir gün savaş biter ve hayalime kavuşabilirim. Çünkü savcı hak veriyor. Nasıl ki Allah hiç kimseyi ayırt etmeden herkese iki göz, iki kulak verdiyse savcı da aynı şekilde adil olur. Allah bana savcı olmayı nasip ederse mutlu olurum. Çünkü babam küçüklüğümden beri 'ne olacaksın?' diye sorardı. Ben de 'savcı olacağım' derdim. Babam güler ve 'inşallah' derdi."

"Vatan hasreti başka bir şeye benzemiyor"

Kampta kaldığı sürede bir danışmanlık firmasında iş bulduğunu, daha sonra evlendiğini ve birkaç gün sonra doğacak kızının yaşadıkları acıyı bir nebze de olsa hafifleteceğini anlatan Beçruk, kızına, vatan hasretinden dolayı doğup büyüdüğü Şam kentinin ismini vereceğine dikkati çekti.

"Vatan hasreti hiç bir şeye benzemiyor" diyen Beçruk, babasının da kardeşlerinden ve vatandan ayrılmanın acısına dayanamayarak kalp krizi sonucu hayatını kaybettiğini sözlerine ekledi.