İşte o yazı:
Çevrenizde mutlaka Survivor'ı izleyen birileri vardır.
Ben izlemeyen birisi olarak bu programın insanlarda nasıl bağımlılık yaptığına yakınen şahit oldum.
Pandemi sürecinde başta çocuklar ve 65 yaş üstü olmak üzere insanlar ister istemez eve tıkılı kaldılar.
Hal böyle olunca tevizyonlarda çizgi film ve dizi izleme oranı önemli ölçüde arttı.
Bu süreç evde asıl sözü geçenin, daha doğrusu patronun, anne ya da baba değil, çocuklar ve yaşlılar olduğunu da gösterdi.
Çocuklarını parka bahçeye hatta evinin önüne dahi çıkaramayan ebeveynler onları şimdi bilgisayar başından, ekran karşısından ayıramıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı kaynakları da EBA'dan ziyade öğrencilerin bilgisayarda başka programlara önemli oranda kaymakta olduğunu itiraf etti.
Çocuklar çizgi filmde çizgiyi çoktan aştı.
Aileler patır patır yeni film ve dizi uygulamaları için dijital film portallarına kayıyor. Bu sizce de anlamlı değil mi?
Peki bu süreçte yaşlıların çoğunun sıkı Survivor takipçisi olduğuna şahitlik ettiniz mi?
Tavrını gönüllülerden yana koyan yaşlı teyzeler onların her parkur geçişinde hop oturup hop kalkıyor.
Tercihini Ünlülerden yana kullanıp sırf muhaliflik olsun diye tezahürat dahi yapmaktan geri kalmayan yaşlı dayı ve amcalar da el ve ayak oyunlarına ekranlardan iştirak ederek skor avantajı sağlamanın heyecanına ortak oluyor.
Sorsanız teyzenin en az iki kalp ilacı, dayının ise tansiyon ve kolesterol hapı vardır.
Ama onlar dışarıda sarf edemedikleri enerjiyi Survivor heyecanıyla oturup kalkmakta buluyorlar.
"Benim kalbim var, benim tansiyonum, şekerim var" diyen yok
İşin kötü tarafı bu o kadar iliklerine işlemiş ki; yanlarına gelen giden çocukların farkında değiller.
Hele bir niyetle kumandayı ellerinden alın. Savaş nedeni. Durum bu derece saplantılı bir hale dönmüş vaziyette.
Geçenlerde pandemi dolayısıyla görüşemeyip telefondan hasret giderdiğimiz bir arkadaşa bu konuyla ilgili gözlemlerimi aktarırken şu itiraflarda bulundu:
"Abi sorma. Annem 72,babam 77 yaşında. Evdeki televizyon iki gün bozuk kalınca neredeyse krize giriyorlardı. Akşam 21 kısıtlamasından sonra eve girdiğimde onları bulamayınca panikledim. Alt kat komşum cepten beni aradı anne-babamın onlarda olduğunu ve Survivor izlediklerini söyledi. 'Pandemi var sonra görüşelim de diyemedim' dedi. Eve gelir gelmez babamın ilk tepkisi;'Hayırsız evlat şu TV'yi ne zaman yaptıracaksın. Survivor'daki gibi seni aç mı bırakalım Eşşo....eşek oldu"
Bizim ihtiyarlar da keza o durumda; yemek saatleri Survivor'a ayarlı. Biz gelmeden TV kumandası saklanmış vaziyette. Muhabbet yok. Ses yükselince susturuluyoruz.
Evde tam bir "çete" düzeni kurulmuş. Onlara ayak uydurmak zorundayız
Bu ve buna benzer tablo çoğu ailede vardır sanırım.