Yurt dışında büyüyen, Avrupa ve Amerika'da birçok projede rol alan ünlü sanatçı Tamer Karadağlı, Günaydın'a açıklamalarda bulundu.
*İngilizceyi farklı aksanlarda da konuşabiliyorsunuz. Bu bir sanatçı için büyük avantaj. Yurt dışında kalıp, kariyerinizi orada devam ettirmeyi düşündünüz mü?
-Yurt dışında filmler çektim ama yurt dışında kalıp orada kariyer yapmayı hiç düşünmedim açıkçası. Ben parayı da, şöhreti de, halkın sevgisini de bu ülkede kazandım. Ben bu toprakların çocuğuyum. Her ne kadar kovboy çizmesi giysem de, TIR sürüyor olsam da, ben Türk'üm ve Türk olmaktan da gurur duyuyorum. Bu ülkenin değerlerini, kültürünü aldım. Beni ben yapan her şeyi Türkiye'den aldım. Her ne kadar zaman zaman eleştirsek de benim bir tane vatanım var. Burada kazandığım parayı gidip yurt dışında mı harcayacağım? Olmaz böyle bir şey. Ünü de, sevgiyi de bu ülkede kazandım. Sivas'ta da, Erzurum'da da insanlar bana sevgi dolu gözlerle bakıyor. Bu mutluluğun parasal karşılığı yok. Bunu yurt dışında yaşayamam. Eğer oyunculuk açısından bir şeyler yapacaksam Türkiye'de yaparım. Ülkeme bu açıdan büyük bir sevgiyle bağlıyım.
*Bir kız babasısınız. Son yılların kanayan yarası kadına şiddetle ilgili neler söylemek istersiniz?
-Kadına şiddete 'şiddetle' karşı çıkıyorum. Bu bizim kanayan yaramız. Ünlülerin çıkıp da 'kadına şiddete karşıyım' demesiyle de çözülmüyor bu sorun. Şiddetle mücadele etmek için çok daha büyük adımlar atılmalı. 'Kadınlar baş tacımız' diyoruz ama bunu hayatımıza yansıtmamız da önemli. Sadece söylemsel düzeyde kalmamalı.
*"40 yaşımdan sonra 'Sana ne' demeyi öğrendim" dediniz. Bunu biraz açar mısınız?
-Büyüyoruz, yaşımız ilerledikçe bazı şeyleri daha farklı değerlendirmeye başlıyoruz. Gençken kendimizi anlatmak için büyük çaba sarf ederken artık çok da umursamıyorum. Gazetecilerin her yazdığına cevap vermek zorunda değilim, çoğu zaman da vermiyorum zaten. Ancak çok incitici olduğu zaman açıklama yapıyorum. Karşınızdaki kişi sizi sevmiyorsa ya da önyargısı varsa ne yaparsanız yapın onun size bakışını değiştiremiyorsunuz. O yüzden de umursamıyorum eskisi gibi hakkımda çıkan haberleri de, yazılanları da.
*Amerika'da ve Avrupa'da birçok projede yer aldınız. Böyle projelerde bir Türk oyuncu olarak yer almak size neler hissettiriyor?
-Ülkemi yurt dışında temsil etmek bana her zaman gurur vermiştir. Ben ülkemi, bayrağımı, bu toprakları, askerimizi, polisimizi çok seven biriyim. Ben her ne kadar yurt dışında büyümüş olsam da yaşım ilerledikçe milliyetçi bir insan oldum. Yurt dışına sıklıkla gitmek insanın daha milliyetçi bir ruha bürünmesine de sebep oluyor. Bunu bizzat kendimde gördüm. Son rol aldığım dizide asker rolü oynadım. Bu rolü canlandırmak bile bana büyük gurur verdi. Askerlerimizden güzel mesajlar aldım. Onlar canları pahasına vatanımızı koruyor. Biz bugün evimizde rahatça oturuyorsak, sokakta güven içinde geziyorsak, askerlerimizin sayesindedir.
*Yurt dışında Türkiye algısını daha iyi bir noktaya getirebilmek adına neler yapılmalı?
-Sanat çok önemli bir araç. Amerika kendi kültürünü dünyaya yıllarca sinemasıyla pazarladı. Biz Amerikan filmleriyle büyüdük. Bu bizim hayatımızın her alanını da etkiledi. Kültürel açıdan da sanat önemli bir araç. Biz de kendi sinemamızla, dizilerimizle ülkemizin değerlerini tanıtmalıyız. Türkiye'nin tanıtımını sadece lalelerle ya da 'welcome' diyerek yapamayız. Bütünlük içinde sinemadan diziye, resimden müziğe kadar sanatın tüm dallarıyla bunu yapmamız gerekiyor. Kültür bakanlığımız da bu konuda ciddi yatırımlar yapmalı. Çaba sarf ediyor bu konuda ama çok daha aktif olmamız gerekiyor. Çok kıymetli bir ülkeyiz. Tüm bu değerlerimizi dünyaya sunmalıyız.