Ajansların haberine göre; CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Cem evi açılışı ve vatandaşlar ile buluşmak için 2 günlük ziyaret için geldiği Viyana'da programlarını iptal ederek Ankara'ya dönüyor.
Tanrıkulu Ankara'da gerçekleşen bombalı saldırı hakkında konuştu ve Önümüzde 1 Kasım seçimleri var. O seçiminde bir anlamının, değerinin kalmadığı günler yaşıyoruz. Bu kadar ölümden sonra lanet gelsin siyasete de lanet gelsin iktidara da...İnsanlar bunu söylüyor artık. ama her şeye rağmen hiç kimse umudunu kaybetmesin. Yılgınlığa düşmesin. Mutlaka bu insanlık suçunu işleyenlerden ve arkasındakilerden hesap soracağız. dedi.
SALDIRININ ARKASINDAKİ ZİHNİYETİ ÇOK İYİ TEŞHİS ETMEK LAZIM
Üzgünüz, öfkeliyiz, hepimizden bir parça öldü orada. İnsanlıktan bir parça öldü. Büyük bir vahşet, büyük bir katliam. Bu saate kadar daha kaç kişinin öldüğü bile açıklanamadı. 1 saate kadar 20 kişinin cenazesi yerlerde kalmıştı. Böyle büyük bir vahşeti yaşadık. diyen Tanrıkulu şöyle devam etti, Tüm programlarımı yarıda kestim. Bugün ilk uçak saat 19.00 da imiş derhal Ankara'ya döneceğim. Ankara'nın merkezinde Başbakanlığa 2 kilometre TBMM binasına 3 kilometre uzaklıkta böyle bir girişim katliam yapılabiliyorsa ve engellenemiyorsa bunu çok iyi düşünmek lazım ve bunun arkasındaki zihniyeti de çok iyi teşhis etmek lazım. Orada kendisini patlatanlar veya bombayı koyanlar mutlaka bunu bu sabah planlamamışlardır. Bunun bir öncesi vardır. Sadece bunun bir barış mitingi olduğu biliniyordu. Bu saldırı eğer engellenmemişse sorumlusu doğrudan doğruya hükumettir. Siyasi sorumlusu hükumettir. Başta başbakandır, içişleri bakanıdır. Bu siyasi sorumluluğun gereğini yapmak durumundalar.
RİZE MİTİNGİNE DESTEK OLUP ENGELLEMEYENLER TÜM BUNLARDAN SORUMLUDUR
Daha önce Diyarbakır'da bu tür eylemlerin olduğunu hatırlatan Tanrıkulu öncesinde Mersin ve Adana'daki girişimleri ve yine Suruç'ta bir katliam olduğunu belirterek; 33 genç arkadaşımız yaşamını yitirdi. Orada ölen kendisini patlatan canlı bombanın arkasındaki kişiler bugüne kadar açığa çıkmadı. Hangi zincir hangi ağ ile oraya götürüldü hiçbiri ortaya çıkmadı. Diyarbakır'daki katliamdan sonra birisi yakalandı ki daha önce yakalnmış bırakılmış. Dosyaya gizlilik kararı verildi.
4 aydır ne olduğunu bilmiyoruz. Yayın yasakları da verilmişti. Bunun arkasında da hangi akıl hangi güç vardı Bununla ilgili de bir açıklama yapılmadı. En son biz parlamentoyu toplantıya çağırdık. Araştırma komisyonu kurulsun dedik. Ama AKP'nin duvarıyla karşılaştık. Parlamento olarak birşey yapamadık. Maalesef iktidarın engellemeleri bu tür eylemlerin gerçekleşmesine zemin hazırlıyor şeklinde konuştu.
Barış Mitinginde CHP'li arkadaşlarımız da olacaktı. Bu gösteriyi destekleme kararı vermiştik. Milletvekillerimizden Musa Çam o saatte oradaydı. Birçok partilimiz oradaydı. Tabii kimleri kaybettiğimizi henüz bilmiyorum. Bu vesileyle hepsinin acılarını paylaşıyorum. Acı; hepimizin ortak acısı. Bu bir katliamdır ve biz öncelikle bu katliamın perde arkasını açığa çıkaracağız. Niçin engellenmemiş olduğunu açığa çıkartmak için mücadelemizi vereceğiz. Ama tabi ilk önce yaralı arkadaşlarımızın sağlığına kavuşmaları için çaba sarf edeceğiz.
Sağduyu açıklaması yapmanın bir anlamı yok. Yine de yapıyoruz ama yine de ölen biziz. Ölenler hep bizle. Bundan sonra hükumetin siyasi bir tutumu göstermesi lazım diyen Tanrıkulu, Şunu da eklemeleyim; önceki gün Rize'de bir miting, fotoğraf gerçekleşti. O mitingde kimin olduğunu biliyoruz. Mitingi yapanın hangi sözleri söylediğini biliyoruz. O mitingi orada yaptıranlar, zemin hazırlayanlar, engellemeyenler de suçların tümünün ortağıdır. Ama biz her şeye rağmen barışı savunmaya, toplumsal barışı sağlamaya çalışmaya devam edeceğiz.