Türk kahvesini nasıl alırsınız?
Dünyanın dört yanına yayılan kahve 'Türk kahvesi'ne dönüşerek yurt içi ve yurt dışında yaygın kullanılıyor. Peki bu kahvenin hangi türleri var ve hangi içerikte tüketiliyor?

Oluşturma Tarihi: 2021-09-03 00:03:20

Güncelleme Tarihi: 2021-09-03 00:03:20

Kahvenin 14. yüzyılın başlarında Habeşistan'dan tüm dünyaya yayıldığı konusunda ittifak ediyor. Kahvenin çıkış yerinin de adının etimolojisi de kahve ile benzerlik gösteren Güney Habeşistan'daki Kaffa yöresi olduğu üzerinde de duruluyor.

Sadrazam Özdemiroğlu Osman Paşa'nın babası Memlûk Çerkeslerinden Osmanlı'nın Yemen valisi Özdemir Paşa ise lezzetine hayran kaldığı kahveyi İstanbul'a getiriyor.
Türk kahvesi ise ayrı bir içerik ve yapım ile bugüne kadar sadece Türkiye'de değil uluslararası araneda tanınmış durumda.
İşte çeşitleri ve tanımları ile Türk kahvesi türleri hakkında kısa değerlendirmeler:

Damla sakızlı kahve: Kahve kokusunun damla sakızı kokusuyla yarıştığı aromalı bir çeşit. Damla sakızı, sakız ağacının gövdesinde bulunan reçinenin güneşte kurutulmasıyla elde edilen ve kullanım alanı oldukça geniş bir lezzet. En çok yakıştığı yerlerden biri de şüphesiz ki Türk kahvesi.

Menengiç kahvesi: Bu kahve türü özellikle Siirt ve Mardin'de yetişen menengiç isimli bitkinin meyvelerinden yapılmakta. Olgunlaştıkça kırmızıdan yeşile dönen meyveler toplanıp kurutulduktan sonra kavruluyor ve içimi yumuşak menengiç kahvesi şeklinde servis ediliyor

Süvari kahvesi: Ege Bölgesi'nde de içilmekle birlikte özellikle Adana ve Mersin'de tercih ediliyor. İnce belli çay bardaklarında servis edilen kavrulmuş kahve oldukça koyu ve sert. Adana'daki diğer adı ise gar kahvesi.
Hazırlanması ve pişmesi Türk kahvesine benzeyen bu kahve, Ege'de Süvari olarak bilinirken, Akdeniz'de ise Tarsuzi olarak biliniyor. (Tarz'ı Hususi de deniyor.) Süvari kahvesinin yapımı Türk kahvesine benzerken, sunumu Türk kahvesinden farklı olarak ince belli cam bardakta yapılıyor. Diğer kahvelere nispeten Türk kahvesine yakın olan bu kahve, Türk kahvesine göre daha az köpüğe sahip

Mırra: Güneydoğu Anadolu'ya özgü mırra, klasik Türk kahvesi çekirdeklerinin özel kahve güğümlerinde birkaç defa demlenmesiyle elde edilmektedir. Kulpsuz fincanlara birkaç yudumluk koyulan kahve oldukça sert ve acı… Zaten mırra adı da Arapçada “acı” anlamına gelen “murr” kökünden gelmekte.

Dibek kahve: Ege Bölgesi'nde en hasını içebileceğiniz dibek kahvesinin farkı öğütülme biçiminden gelmekte. İçi oyuk taş havanlarda, yani dibeklerde dövülerek elde edilen kahve yoğun kıvamlı olmasına rağmen oldukça yumuşak içimlidir.

Tatar kahvesi: Türk kahvesinin üstüne iki-üç çay kaşığı kaymak konularak yapılan Tatar kahvesinin diğer çok önemli farkı ise sunumu. Bu kahve mutlaka yemekten önce ve kahve fincanlarından büyükçe olan “tostakay” isimli fincanda servis ediliyor. Bu bir gelenek olarak addedilmekte. Kırım Tatar adetlerine göre yemekten önce içilir. İçimi Türk kahvesine oranla daha yumuşak olan Kıtlama usulüyle veya doğrudan içine şeker koyularak da içilebiliyor.

Cilveli kahve: Manisa'ya özgü kahvelerden. Köpüğün üstüne öğütülmüş badem konulan cilveli kahve bir tatlı kaşığı ile servis ediliyor. Bademlerin dibe çökmeme nedeni ise çifte kavrulmuş kahve çekirdeği.
eski dönemlerde şehzadeler için özel olarak hazırlanan bir kahveymiş ancak bu enfes görünümlü kahve asıl şöhretini; gelinlik kızlarla kazanmıştır. Gelinlik kızlar, eve gelen görücülere kahveyi hazırlayarak ikram ederler ve ortamda bulunanlara bu kahvenin hazırlanış şekli ile üstü örtülü bir mesaj vermeye çalışırlarmış.Yöresel kahve çeşitleri arasında farklı bir içimi olan Manisa Cilveli Kahve, iri dövülmüş ve çifte kavrulmuş badem ile süslenerek ikram ediliyor.

Hatay kahvesi: Kahve çekirdeğinin çifte kavrulmasıyla elde edilen Hatay kahvesi de yoğun ve sert içimli.Antakya'ya özgü bir kahve sunum şeklir. Normal Türk kahvesinden daha koyu tonda. Kahve çekirdeklerinin çifte kavrulması ile elde edilir. Kahve çekirdeklerinin çifte kavrulmuş olması Espresso'dan daha sert bir aromaya sahip olmasını sağlıyor. Hatay Kahvesi koku olarak çok güçlü ve keskin.