Diyanet İşleri Başkanlığı Gülen Cemaati lideri Fethullah Gülen'in İslam dinine verdiği zararı ve dini nasıl kullandığına ilişkin bir rapor hazırladı. Diyanet'in raporunu haberleştiren Türkiye gazetesi, haberin sonunda “Analiz” ara başlığı altında Diyanet'e sert eleştiriler yönlendirdi.
Türkiye gazetesi haberinin ilgili bölümü şöyle:
“ANALİZ
Peki yıllarca niye sustunuz?
Fetullah Gülen'in günah galerisi öyle kabarık ki, hangisini sayalım...
Papa'nın elini öptü.
Dinler arası diyalog projesiyle İslamiyet'in altını oydu.
Başörtüsüne ‘furuat' dedi.
Takiyye için içkiye, zinaya, oruç tutmayı terk etmeye “izin verdi.” Kelime-i Tevhid'deki “Muhammed, Allah'ın resulüdür” kısmı için “Söylenmese de olur” dedi.
Hristiyan ve Yahudilerin de cennete girebileceklerini ima etti.
“Bizzat Peygamber Efendimiz karşıma gelse, bana ‘bırak' dese, ‘hayır, ben devam edeceğim' derim” diyecek kadar ileri gitti. Peygamberimizin, Hazreti Meryem'in eşi olduğunu ima etti.
“Cebrail aleyhisselamı çok severim. Hiç görmediğim, tanımadığım bir melek bu (sanki diğerlerini sıkça görmüş gibi!). İşte bu Cebrail aleyhisselam bir parti kursa desteklemeyeceğim” dedi.
Şakirtlerine Hıristiyan gençlerin “gereksiz yere” namaza özendirmeye çalışılmamasını söyledi.
Haçlıları övdü.
Milyonları, İslamiyet'e hizmet ettiği yalanlarıyla kandırdı. Müslümanları istismar ederek küçük bir cemaatten, dünyanın en tehlikeli terör örgütlerinden birini çıkardı.
Gülen, İslamiyet'e büyük darbeler indirirken, Diyanet İşleri Başkanlığı ise uzun süre buna seyirci kaldı. Hatta zaman zaman Gülen'in projelerine hizmet etti. Mesela, bugün FETÖ'cülükten tutuklu bulunan Mümtaz'er Türköne'nin ortaya attığı “Kutlu Doğum” garabetine sıkı sıkıya sarıldı. Peygamberimizin doğum gününün miladi takvime bağlanması alkışlandı.
FETÖ'nün 17 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimleri Diyanet'i de gerçeklerle yüzleştirdi.
(Gerçi Türkiye'de birilerini pompaladığı ‘dinde reformcu' bir başka tehlike Seyit Kutup'u destekleme konusunda hâlâ ısrarcı ama…)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Onun sözde eserlerini inceleyin” talimatı üzerine Din İşleri Yüksek Kurulu harekete geçti. Gülen'in kitapları mercek altına alındı. Diyanet, tahribatı ortaya koyan bir rapor hazırladı. Taslakta, Gülen'in özellikle 1990'larda yazdıklarına atıfta bulunulup “Neredeyse çiğnemediği esas ve hüküm, istismar etmediği değer kalmadığı” ifade edildi. Diyanet, çok geç kalmış bir adımı attı.”