Türkiye'nin yavru aslan ve kaplanları Afrika yolcusu
Tuzla'da nesli tehlike altındaki yırtıcı kedilerin ex-situ korunma (gurbette koruma) faaliyetleri ile korunup, çoğalması amacıyla kurulan Aslan Park'ta dünyaya gelen 4 aslan ve 3 kaplan yavrusu Afrika'ya gönderilecek.

Oluşturma Tarihi: 2020-10-04 11:26:55

Güncelleme Tarihi: 2020-10-04 11:26:55

Tuzla'da nesli tehlike altındaki yırtıcı kedilerin ex-situ korunma (gurbette koruma) faaliyetleri ile korunup, çoğalması amacıyla kurulan Aslan Park'ta dünyaya gelen 4 aslan ve 3 kaplan yavrusu Afrika'ya gönderilecek.

Aslan Park'ta dünyaya gelen ve bir yaşını yeni dolduran yavruların, nesillerinin devamlılığı ve doğal ortamlarında yaşayabilmeleri amacıyla Afrika'da yerinde koruma faaliyeti yürüten milli parklara bırakılması hedefleniyor.
Aslan Park Direktörü Gökmen Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Aslan Park olarak gurbette koruma yöntemini uyguladıklarını, hayvanı yaşadığı doğal yaşam alanı dışında bir alanda koruma altında tuttuklarını, bunu yaparken bulunduğu alanın ölçüleri, toprak cinsi, içtiği su ve yediği besinin doğal yaşam ile uyumlu şekilde hazırlandığını söyledi.
Bu şartlar yerine getirildiğinde hayvanların mutlu olduğunu ve yavru dünyaya getirebildiğini belirten Aydın, "Biz de 1,5 yılda 9 kaplan, 4 aslan yavrusu elde ettik. Bu başarıyı da artık bu canlıları Afrika'daki milli parka göndererek taçlandırmak istiyoruz. Bu kapsamda Coşkun Bayrak'tar Doğa Koruma Derneği'ni kurduk. Burada hem yaban hayvanlarını konu alarak onlara yardımcı olmaya çalışacağız. Onları doğal yaşamına kavuşturacağız. Aynı zamanda sokak hayvanları için de kendi imkanlarımızla çözümler bularak o hayvanların daha sağlıklı daha güzel koşullarda yaşamlarını devam ettirmesini sağlayacağız." dedi.
Afrika'daki milli parklarla yazışma halinde olduklarını aktaran Aydın, her şey olumlu sonuçlandıktan sonra 4 aslan ve 3 kaplan yavrusunun Afrika'daki milli parka gönderileceğini belirtti. "Dünya kaplan nüfusu son 100 yılda
yüzde 90 oranında azaldı"

Bu aslan ve kaplanların gittikleri milli parkta akrabası olmayan eşi ile bir araya gelerek yeni yavrular dünyaya getireceğini veya dünyaya getirdikleri yavruların doğal yaşama bırakılabileceğini aktaran Aydın, sözlerine şöyle devam etti:
"Tüm canlı türlerinde azalma olduğunu biliyoruz. Bu durum yırtıcı kedilerde de oluyor. Dünya kaplan nüfusu son 100 yılda yüzde 90 oranında azaldı. Özellikle küresel ısınma, doğal yaşam alanlarının tahrip olması, avlanma gibi nedenlerden dolayı bu hayvanların sayısı oldukça azalıyor ve nesli tükenme tehlikesi altına giriyor. Biz de bulunduğu alandan çok uzakta olmamıza rağmen 7-8 nesil önce hayvanat bahçesine, sirke ya da ev ortamına düşmüş bu yavruları dar alanlardan kurtarıp, burada barındırıp, yaşamlarına uygun alanlar oluşturarak çoğaltıyoruz. 1,5 yılda kaplan nüfusuna 9 yeni kaplan, aslan nüfusuna da 4 yeni aslan ekledik. Aslanlarımızın 3'ü erkek birisi dişi. Kaplanlarımızda da bir dişi ve 8 erkeğimiz var.
Sadece aslanı, kaplanı oraya göndermek yetmiyor. Orada doğal yaşamdaki hayvanı korumak için yapılmış olan uluslararası projeler var. Biz dernek vasıtasıyla bu projelere de fon sağlıyoruz. Orada hayvan yem bulmakta zorlanıyorsa, onlara yem bırakıyoruz ya da bulunduğu koşullar dezavantajlı hale gelmişse onları bulunduğu milli parklarda daha iyi bakılması için gerekli çalışmaları yapıyoruz."

Vahşi kedilere Hayvanları Koruma Günü hediyesi

Öte yandan Aslan Parkta'ki aslan ve kaplanlara, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla hediye amaçlı renkli paketler içinde sevdikleri yiyecekler hediye edildi.
Aslan ve kaplanlar barınaklarından çıkar çıkmaz yiyeceklerin kokusunu aldıkları hediye paketlerine yöneldi. Paketlerin renkli oluşu aslan ve kaplanlarda ilk başta şaşkınlık yaratsa da karınlarını doyurma güdüleri ağır bastı.
Gökmen Aydın, Aslan Park'taki aslan ve kaplanlara doğum günlerinde ve özel günlerde hediye verdiklerini belirterek, "4 Ekim Hayvanları Koruma Günü'nde onlara hediye vermek istedik. Hediye paketlerinin içinde onların çok sevdiği besinler vardı. Onlar da bunun karşılığını verdiler, sevindiler. Onların rutin bir beslenmesi var. Bu, beslenmelerinin dışında onlara ekstra bir hediye gibi oldu. Çünkü sonuç itibarıyla gurbette koruma yapılan bir alanda oldukları için beslenme programı da belirli diyetleri barındırıyor içerisinde. Ekstra bir ikram görmesi de onları mutlu ediyor tabi." şeklinde konuştu.