Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü'nün destekleri ile organik tarımda çiftçi sayısı arttı. 1980 yılında 8 ürün ile başlayan organik tarım, bugün verilen desteklerle 200 ürüne çıktı. Bugün 75 bin çiftçi, 500 bin hektar arazide organik tarım yapıyor. Ürettikleri ürünleri açılan organik pazarlarda satan çiftçiler, ülkeye 200 milyon dolarlık ihracat geliri sağlıyor.
Köy tarımından farklı
Bitkisel Üretim Genel Müdür Vekili Mehmet Hasdemir, organik tarımın, doğal ve köy tarımından ayrıldığını söyleyerek, organik tarımın profesyonel çiftçiler ile sertifikalı ve kontrollü olarak yapıldığını söyledi. Hasdemir, "Sepetin içinde, saman parçacıklarının içinde gördüğümüz yumurtaya hemen 'organik' demememiz gerekiyor. Ya da bir pazarda ninelerimizin ürettiği ürünlere 'organik' diyebilmemiz için, bunların uzman kişiler tarafından kontrol edilmesi ve bu kontrolün sonucunda analizlere tabi tutulması ve sonucunda sertifikalandırılması lazım. Bir ürüne 'organik' diyebilmemiz için öncelikle üzerinde 'organik tarım' logomuzu görmemiz gerekiyor. Ürün üzerinde, ürünün organik tarım kurallarına uygun üretildiği, bu üretimin de bakanlığın yetki verdiği özel sertifikasyon kuruluşları tarafından denetlendiğini gösteren sertifika numarasını gördüğümüzde ancak 'organik' diyebiliriz" diye konuştu.
Türkiye'de 75 bin çiftçi
Hasdemir, organik tarıma 1980li yıllarda ihraç edilen 8 ürün ile başlandığını ifade ederek, "Şu anda 200'ün üstünde üründe organik tarım yapılıyor. 1994 yılında ilk defa ekolojik tarım yönetmeliği çıkarıldı. Daha sonra 2004 yılında organik tarım kanunu çıkartıldı. Şu anda Türkiye'de 75 bin çiftçiyle 500 bin hektarın üzerinde bir alanda organik tarım yapıyoruz. Türkiye organik tarım yapan çiftçi sayısı bakımından dünyada 6ncı sıradadır. Ülkemizde dünya ortalamasının üzerinde bir organik tarım yapma süreci içerisindeyiz. Biz bakanlık olarak organik tarım yapan her çiftçimizin yanındayız. Türkiye 200 milyon doların üzerinde organik ürün ihracatı gerçekleştirmektedir. Dünyanın önemli ihracatçı ülkelerinden biridir. Organik ürünlere olan talep özellikle pandemi sürecinde daha da arttı. Bu da organik tarım için önemli bir fırsat oluşturmakta" ifadelerini kullandı.
Sıfır gübre ve ilaç
Ayaş Gökler köyünde 8 yıldır 35 dönüm alanda organik tarım yapan çiftçi Muharrem Canlı da organik tarıma bakanlığın 'organik meyve' projesiyle başladığını söyledi. Canlı, şu an 40 kalem üründe organik tarım yaptığını, ürünlerini organik pazarlarda sattığını anlatarak, "Organik tarım yapmak için öncelikle araziniz temiz olacak, arazinizde gübre kullanılmayacak, zaten ilk sene başladığınızda ürettiğiniz ürünleri hemen pazarlarda satamıyorsunuz. İkinci sene kontrollü şekilde satışa çıkabiliyorsunuz. Organik tarım kararını aldıktan sonra ilçe tarım ve sertifika kuruluşları gelip tarlayı ve ürünleri inceliyorlar. Ürünler analize gidiyor ve temiz gelirse satma izni veriyorlar. Organik tarımda kesinlikle gübre ve ilaç kullanamıyoruz. İlaçları da kendimiz doğal olarak yapıyoruz. Kükürt, kireç, sirke, ısırgan otu kullanarak kendimiz yapıyoruz" dedi.
Ankara'da 70 kişi
Canlı, Ayaşta sadece kendisinin, Ankara'da 70 kişinin organik tarım yaptığını söyleyerek, "Çiftçilerimiz organik tarım yapmaktan korkmasın, o kadar da zor değil. Son birkaç senedir, biz organik tarımdan güzel para kazanıyoruz. Normal tarımdan daha az verim alıyoruz ama satarken de daha pahalı sattığımız için para kazandırıyor. Bu sene sadece domateste 15 ton verim aldım. Toplam bütün ürünlerde de 30 ton üretim yaptım" diye konuştu.