Yaşadıkları sefalet son vermek ve yaşanabilir bir ülkede hayatlarını devam ettirebilmek adına Afganistan'dan önce İran'a, ardından da Türkiye'ye geçmeye çalışan aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 33 Afgan, insan kaçakçılarının son kurbanı oldu.
Afganistan'da çektikleri sıkıntının benzerini İran'da da yaşayan ve bu nedenle yasa dışı yollarla Türkiye'ye geçmeye karar veren Afganlar, insan kaçakçılarına çocukları için bir milyon, kendileri için de iki milyon tümen ödeyerek 15 gün önce yola çıktı.
Zorlu doğa koşullarına, açlık ve susuzluğa aldırış etmeden yol alan, kaçakçılar tarafından Türkiye sınırına yakın bir bölgede iki gün önce kaderlerine terk edilen Afganlar, hava sıcaklığının sıfırın altında 12 dereceyi gösterdiği, kar yağışı ve tipinin etkili olduğu Van'ın Çaldıran ilçesi Hangediği Mahallesi kırsalında kendilerini sınırdan almaya gelecek aracı beklerken ölümle yüz yüze geldi.
Sınır hattında aç ve korunaksız kalmanın yanı sıra üstlerinde soğuğa dayanıklı elbise ve ayakkabıları olmadan ölüme terk edilen Afgan uyruklulardan altısı çocuk, biri kadın yedi kişi, soğuğa daha fazla dayanamayarak dondu.
Diğerlerinin de ölümle burun buruna geldiği sırada sınırda devriye görevi yürüten Karakuvvetleri Komutanlığına bağlı Hudut Karakol Komutanlığı ekipleri tarafından fark edilen gruptakilerden 13'ü kentteki hastanelerde tedavi altına alındı Geri kalanları ise Mehmetçik'in şefkat eliyle hayata tutundu.
Umuda yolculuk serüveninde bir taraftan içinde bulundukları duruma diğer taraftan kaybettikleri canlara yanan Afganistan uyruklular, şimdi Türk Silahlı Kuvvetlerinin sağladığı imkanlarla İlçe Tabur Komutanlığında yaşadıkları trajediyi üzerlerinden atmaya çalışıyor.
Çaldıran Devlet Hastanesi morgunda bekletilen cenazelerin kimlik tespiti için asker gözetiminde hastaneye getirilen Afganistan uyruklu Hasan Açil, kendilerini sınıra getiren dört kişinin bir araçla İran'a döndüğünü söyledi.
"Eğer askerler bizi bulmasaydı hepimiz ölecektik"
Çaldıran İlçe Tabur Komutanlığında misafir edilen Afganistanlı Ramin Ahashimi ise yaşadıklarını şöyle anlattı:
"İran'da yaşadığımız sıkıntılar üzerine çocuklarımızın daha iyi bir eğitim almasını ve ailemizin daha iyi bir yaşam sürmesini sağlamak için Türkiye'ye gelmek istedik. İran'da irtibata geçtiğimiz kişiler çocuklardan bir milyon, bizden de iki milyon tümen alarak Türkiye'ye geçişimize yardımcı olacaklarını söylediler. Bunun üzerine İran'dan 15 gün önce 4 kurye ve 33 kişi ile yola çıktık. Zorlu yolculuğun ardından Türkiye sınırına yaklaştığımızı belirten İranlı kılavuzumuz iki saat kadar yürüdükten sonra Türkiye'de olacağımızı söyledi. Onlar geri döndü biz de yaklaşık 12 saat yürüdük. Bir çoğumuzun üzerinde soğuğa dayanıklı kıyafet ve ayakkabı yoktu. Sınırı geçtikten sonra anne ile bir çocuğu öldü. Sonrasında beş çocuk daha hayatını kaybetti. Hepimiz perişan bir halde ölümü beklerken Türk sınır birlikleri tarafından yakalandık."