Mersin'in Toroslar ilçesinde yaşayan üniversite mezunu Yörük kızı, alışmakta zorlandığı kent hayatını bırakıp ailesinin yanına yerleşerek hem baba mesleği hayvancılığı sürdürüyor hem de sosyal medyadan kültürlerini tanıtıyor.
Kayrakkeşli Mahallesi'nde oturan 25 yaşındaki Yörük kızı Ayşe Erden, 2020'de Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Yönetim Bilişimleri Bölümü'nden mezun olduktan sonra alışmakta zorluk çektiği kent yaşamını bırakıp ailesinin yanına döndü.
Gününün büyük bölümünü baba mesleği hayvancılığa ayıran Erden, erken saatlerde mesaisine başlıyor. İlk olarak ev işleriyle ilgilenen Erden, daha sonra keçi ve koyunlarını otlatmaya götürüyor.
Daha sonra sürüsüyle evine dönen Erden, burada kendisini bekleyen oğlakların bakımını gerçekleştiriyor.
Gün içerisinde hayvanları besleyen, yeri geldiğinde süt sağan Yörük kızı, doğada huzurlu bir yaşam sürerken ailesine de destekte bulunmaktan mutluluk duyuyor.
Boş vakitlerinde de hem günlük işleri hem de kültürlerine yönelik videolar çekerek sosyal medyada Yörük yaşamını tanıtan Erden, ekolojik çiftlik kurma hayalini gerçekleştirmek için çalışıyor.
"Şehir hayatı beni mutlu etmiyordu"
Ayşe Erden, AA muhabirine, Yörük kültürüyle büyüdüğünü ve üniversite eğitimi için 5 yıl Osmaniye'de kaldığını söyledi.
Üniversite okurken akademisyenlik düşündüğünü anlatan Erden, "Tarım çocuğu olduğum için bilgisayar ve bilişim biraz bana uzak kaldı. Kendimle bütünleştiremedim. O yüzden akademik kariyer hedefledim. Sonuçta okula emek vermiştim. Sonra köye dönünce buraya ait ve mutlu olduğumu hissettim. Burada kalmaya karar verdim." diye konuştu.
Erden, hayvancılığı severek yaptığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"İşimizin zor yanları var. Bu işi sevmek ve gönül vermek önemli. Ben gönül verenlerdenim. İdolüm babam. O nasıl mutlu oluyorsa ben de bu işle mutlu oluyorum. O yüzden zorlukları çok gözümü korkutmuyor. Buraya gelmekten pişman olmadım. Elimde imkan var, çünkü üniversitemi yarım bırakmadım, diplomamı aldım. Yüksek lisans için sınavlara da girdim ama sonra burayı bırakıp oraya dönmek istemedim. Şehir hayatı beni mutlu etmiyordu. Bir işe başlamak için deneyim gerekiyordu. Okuduğum bölümle ilgili staj da yaptım. Stajda bir ay boyunca işe güneşin doğuşuyla giriyordum, batışıyla çıkıyordum. 'Böyle bir hayat olmaz.' dedim ve okuduğum bölümle ilgili işi bıraktım."
Erden, hayvancılıkla uğraşmanın, doğayla iç içe yaşamın kendisine huzur verdiğini kaydetti.
Hayvancılıkla uğraşmasının yanı sıra kültürünü daha geniş kitlelere tanıtmak için çalıştığını belirten Erden, "Kültürümüz gelecek nesillere aktarılsın diye sosyal medya hesabı açtım. Bazen yemek, bazen anılarımız, günlük işlerimizi paylaşıyorum. Dönüşler oldukça iyi. Bu beni mutlu ediyor." ifadelerini kullandı. AA