“47 yıl bekleyen vals'
Eserin Andre Rieu ve orkestrası tarafından çalınması öyle bir anda gerçekleşmiyor. Galler doğumlu oyuncu, müziğe ilk adımını annesinin 5 pound'a aldığı eski bir piyano ile atıyor. Müzik dersleri almaya başlayan Hopkins'in o dönem hayallerini müzisyen olmak süslüyor. Hatta 1964'te And the Waltz Goes On'u besteliyor. Ama oyunculuk kariyeri ağır basıyor ve müzik tutkusu ikinci planda kalıyor. Bestesi de hiç çalınmadığı için bir kağıt parçasında yazılı notalar olarak kalıyor... Aradan yıllar geçiyor, Hopkins sayısız ödülün sahibi dünyaca ünlü bir oyuncu oluyor. Bir gün evinde, koltuğuna oturmuş Andre Rieu'nün konserini izlerken eşine "Valsimin Viyana'da çalmasını çok isterdim" diyor. Bu konuşmadan kısa bir süre sonra Rieu'den bir telefon geliyor. Rieu, "Valsin elime geçti" dediğinde şaşkınlık içindeki Hopkins'in ilk tepkisi "Ne?" oluyor. Valsi çok beğenen Rieu devam ediyor: "Provalarda orkestramla çaldım bile." Hopkins, daha sonra eşinin kendisinden gizli olarak bestesini Rieu'ye gönderdiğini öğreniyor. Ve 2011'in Nisan ayında bestesinin bir orkestra tarafından çalınışına ilk kez Rieu'nun Maastricht'teki evinde tanık oluyor. Ardından Viyana'nın en güzel konser salonlarından birinde, eşiyle birlikte dinleyicilerin arasında oturuyor ve eserinin Rieu ve orkestrası tarafından çalınmasını bir kez daha gururla izliyor. Hayalinin gerçekleşmesi onu fazlasıyla mutlu ediyor. Hatta müzik çalışmalarına tekrar dönmek için cesaret de veriyor. Beste çalışmalarına kaldığı yerden devam eden Hopkins'in tüm bu yaşanlara ilişkin yorumu ise şöyle: "Hayat ve kader çok tuhaf şeyler. Tanrı'nın müthiş bir espri anlayışı olmalı. İşte buradayım ve 74 yaşında beste yapıyorum."
(Gazeteci Meltem Fıratlı'nın kaleminden “47 yıl bekleyen vals' başlıklı yazısından, Sabah)