Müştekilerin avukatı Abdulgani Orhan'ın "Adalet için sen de cübbeni al,gel" çağrısının ardından yüzü aşkın avukat Yasin Börü ve arkadaşları için adalet talebiyle duruşmaya katıldı. Öte yandan pek çok sivil toplum kuruluşuna mensup yüzlerce kişi ise davayı izlemek için Ankara Adliyesi'ne akın etti. Güvenlik gerekçesiyle duruşma salonuna giremeyen vatandaşlar adliye binası önünde bekleyişlerini sürdürürken Ankara Emniyet Müdürlüğü kalabalığın taşıdığı dövizleri ve giyilen Yasin Börü temalı kıyafetleri topladı. Duruşmayı izlemek için gelen kalabalık sıklıkla dağılmamaları halinde polisin müdahale edeceği uyarısına muhatap oldu.

Davaya katılan avukatların sosyal medyada paylaştığı bilgilere göre ise katledilen Yasin Börü, Riyad Güneş, Hüseyin Ahmet Dakak ve Hasan Gökgöz'ün yakınları duruşma salonuna alınmadı. Sanık yakınları duruşma salonuna alınırken müşteki yakınları ise yandaki duruşma salonuna alınırken duruşmayı takip etmelerine mahkeme eliyle engel konuldu. Avukatlar, şehirdışındaki tanık ve sanıklarla görüntülü irtibat kurabilen mahkemelerin mağdur yakınlarının davayı dinleme talebini karşılayamamasını eleştirirken ifade veren sanığın baskı altında kalmaması için Hakim diğer sanıkları duruşma salonunun dışına çıkardı. Sanık avukatlarının itirazı üzerine ise Hakim, "Ben oradaki etkileşimi görebiliyorum" cevabını vererek avukatların talebini reddetti.

Mahkeme önünde konuşan ve daha önce Savcılık ifadesinde 27 sanığı teşhis ettiğini beyan eden sanık, mahkeme önünde ifadesini reddetti. Diğer sanık ise, "YDG-H denen korkunç adamlar benim pazar yerimdeki tezgahıma gündüz saldırdı. Akşam ise ellerinde silah ve satırlarla mahalleye geldiler. 'Bu apartmanda herkesi öldüreceğiz' dediler. Amcamlar da o apartmanda. Ben de onları da öldürürler diye binaya girdim. Cesetleri tam önünde sürüklediler. Küçük yeğenlerim de yanımdaydı. Çok korktular. Bunlar vahşidirler. Cesetleri sürüklediler, mahalle arkadaşlarımdır, taşla kafalarını ezdiler, onları teşhis ettim ancak şimdi can güvenliğim yok" şeklinde ifade verdi.