Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, AK Parti Çorum İl Başkanlığı tarafından düzenlenen etkinliğe katıldı. Burada partililere hitap eden Akdoğan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
AK Parti karşıtlarının Gezi Parkı'nda olduğu gibi yerel seçimlerde de işbirliği yaptığını belirterek, bu tutmayınca Cumhurbaşkanlığında hepsinin bir araya gelerek çatı aday çıkardıklarını söyledi.
Milletin o oyunu da bozduğunu dile getiren Akdoğan,"Şimdi diyorlar ki bir küçük parti var HDP, bunu da katalım. HDP barajı geçerse ne ala. AK Parti'yi engelleriz. Bu kirli bir ittifaktır. Kirli bir işbirliğidir. Bu şer cephesidir. Kaybet kaybet koalisyonudur. Bunların samimiyetsizliği yüzünden yine başarısız olacaklar. Bunlar yan yana gelemezler. Birbirinin yüzüne bakamazlar. Bunlar düne kadar birbirinin varlığına tahammül ediliyordu. İçeridekiler, dışarıdakiler, en sağdakiler, en soldakiler, karanlık odaklar, dış mahfiller hepsi aynı çuvala girdi. AK Parti'nin bileğini bükmemiz lazım. Bu seferde bileğini bükemezsek yeni Türkiye'de bize yer yok diyorlar. Kim onlar darbeci anlayış, ulusalcı anlayış, vesayetçi anlayış. Evet Yeni Türkiye'de derin devlet yapılanmalarına yer yok. Paralel devlet yapılanmalarına yer yok. KCK yapılanmalarına, mafya yapılanmalarına yer yok. Yeni Türkiye'de sadece milletin dediği olacak. Bu şer cephesinin, karanlık odaklarının dediği olmayacak. Bunun için bu seçimler bir referandumdur. Ülkenin mukadderatını ilgilendiren bir seçimdir" dedi.
Muhalefet partilerinin seçim beyannamelerini de eleştiren Akdoğan, muhalefetin seçim beyannamelerini Türkiye'yi IMF'nin kulu kölesi yapma beyannamesi olarak niteledi. Akdoğan, muhalefetin vaatleriyle 3-5 ay içerisinde Türkiye'yi batırarak, hemen IMF'nin kapısına gitmesini istediğini savundu.
"PARALEL YAPI ÇÖZÜM SÜRECİNE SABOTE ETMEK İÇİN HER YOLU DENEDİ"
Paralel yapının çözüm sürecinin düşmanı olduğunu ve süreci sabote etmek için her yolu denediğini açıklayan Başkan Yardımcısı Akdoğan, "HDP'nin şikayet ettiği ne varsa arkasında paralel yapı vardır. Şimdi paralel yapıyla flört ediyorlar. İnsanın bir ilkesi olur. Bu kadar mı ilkesiz olursunuz. Çözüm sürecine karşı çıkan ulusalcılarla şimdi işbirliği halindeler. Tabanlarınız bunu nasıl hazmedecek. Bu süreci niye başlattık. 44 bin insan hayatını kaybetmiş. İnsanlar birbirine farklı gözlerle bakmaya başlamışlar. Toplumsal faya hatları harekete geçmiş. İnsanlara eziyet uygulamışlar. Allah'ın verdiği hakkı kuldan esirgemişler. Yanlış politikaları uygulayıp inkar etmişler. Biz niye gençler toprağa düşüp analar ağlamasın dedik. Bu beka sorunu oluşturuyor. Bütünlüğümüzü sarsıyor. Bu sorunu çözmemiz lazım. Biz de mi kandırmaca yapalım. Nişe şehit verelim. Yanlış politikalar nedeniyle neden ülke evlatları toprağa düşsün. Kardeşliğimiz için yapıyoruz. Sen zihninde bölmüşsün" ifadelerini kullandı.
ŞEREF MESELESİ TARTIŞMALARI
Son günlerde milliyetçilik üzerine yapılan şeref meselesi tartışmaları hakkında da açıklamalarda bulunan Akdoğan, "Şeref tartışması var birkaç gündür. Milliyetçilik üzerinden. İşte şeref sen Hakkari'deki vatan toprağına çıkıyorsan şerefin yükselir. Şırnak'ta al bayrağı sallandırabiliyorsan, oradalar da siyaset yapabiliyorsan Van'daki, Bitlis'teki insana söyleyebilecek sözün varsa sen oraya ayak basıyorsan şerefin yücelir. O zaman milliyetçi olursun. Ama sen yoksun. Siyaset yapamıyorsun. Oradaki insanla gönül bağın kopmuş. Birlik siyaseti yapıyoruz. Kim daha şerefli. Kim daha şerefli Türk pasaportunun itibarını yükselten mi? Yerlerde süründüren mi? Türk lirasının itibarını yücelten mi?. Değersiz bir paçavra gibi kullandıran mı? Sen milletin değerlerini yüceltiyorsan, milletin imkanlarını artırıyorsan milliyetçilisin. Milliyetçilik el işaretiyle olmuyor. Millete gönül bağı kurmakla oluyor" şeklinde açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında HDP'yi de sert bir dille eleştiren Akdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
"Şimdi bölgede kim Kürt'e zulmediyor. Kürt'ün yolunu kim kesiyor. Kürt'ten kim haraç alıyor. Çocuğunu kim kaçırıyor. Kim terör örgütü. Bugün hizmet eden, kucaklayan, hak ve özgürlük veren bir devlet var. Zulmeden bir örgüt var. HDP terör örgütünün uzantısı. Vesayeti altında. Barajı geçemezlerse süper olur dedim. Çok alınmışlar. Arkadaş biz sizle rakibiz. Bir oy daha fazla almak için uğraşacağım. Elbirliğiyle barajı geç diye mi uğraşacağız. Sen bu örgütle bağını koparır, terörün her yöntemine karşıyı, silahlı yöntemine karşıyım, Bu işler son bulmalı dersin o zaman bizde deriz ki siyasette yolun açık olsun. Ama sen öyle demiyorsun. Ağrı'da teröristle kucaklaşma şenlikleri yapıyorsun. Bir söz söylediğinde orası seni azarlıyor. Her gün oraya selam duruyorsun. Elinden kan damlayan adama her gün selam çakıyorsun. Senin güçlenmen demokrasinin güçlenmesi anlamına gelmiyor. Bu yüzden HDP'nin barajı geçmesini demokrasi adına tehlike olarak görüyorum. Bölgeni tehdit edeceksin, şantaj yapacaksın, yol keseceksin sonra ben şu kadar oy aldım. Kim inanacak. O oylara şaibe karışmıyor mu. Başbakan Ağrı'ya gitti. Sokak başlarını tuttular. Barajı geçmek bir paralele cemaati, Nişantaşı cemaati, mezhep oyları, yurt dışı oyları bunları alırsak barajı geçeriz diye hesap ediyorlar. Kendilerini kullandırtıyorlar.Çözüm sürecine karşı olan darbeci, vesayetçi ne kadar odak varsa kendilerini kullandırtıyorlar ve kaybedecekler. Çünkü bu ittifaka kim bulaştıysa bugüne kadar kaybetti, bundan sonra da kaybedecek."