Zaman yazarı 'balyozcu' paşayı savundu
Zaman gazetesi yazarı Mümtaz'er Türköne, AK Parti politikalarını eleştirdiği ve Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül'e yanıt verdiği yazısında 'Mesele eğer harbi delikanlılıksa Çetin Doğan bunlardan yüz kat daha delikanlıydı be' ifadesini kullandı.

Oluşturma Tarihi: 2015-08-28 11:53:51

Güncelleme Tarihi: 2015-08-28 11:53:51

Çetin Doğan, Balyoz davasında yıllarca hapis yatmış, ardından beraat etmişti. Zaman gazetesi, Doğan'a bu sürede sert ifadelerle yüklenmiş, "darbeci" olarak tanımlamıştı.

 Türköne yazısında şu ifadeleri kullandı:

"İbrahim Karagül'ün, Orgeneral Çetin Doğan'ın Balyoz Darbe Planı'ndan cümle cümle aşırarak tekrarladığı 'dış düşmanlar-içerdeki işbirlikçiler-aydın terörü-kurtuluş savaşı-millî mücadele' tekerlemelerini ve hedef gösterdiği kitleyi bütünüyle aynı kalıplar ve matematiksel düzen içinde, bütün darbelerde bulabilirsiniz. Tek bir farkla. Çetin Doğan'ın listesi isim isim, grup grup sınırları belirli bir listeydi; bunlarınki ha bire genişlemeye,  duruma göre yeniden tanımlanmaya müsait. Tehdit algısı ve düşman tanımı iktidarın ihtiyaçlarına göre her an değişebilir. Aynı kalıbın içine bugün Aydın Doğan, yarın başka bir gazete patronu girebilir. Bir dinî cemaat ya da tarikat dış düşmanların iç uzantısına dönüşebilir. Öyle ki Karagül bana 'deli' dediği yazısında 'makul ve anlaşılabilir bir dille tartışmayacağız' diye, 'bazı' sermaye gruplarını, 'bazı' cemaatleri hedef gösterip yok etmekten bahsediyor. Tek ölçü var: Erdoğan'a biat etmeyen herkes düşmanımız. Mesele eğer harbî delikanlılıksa Çetin Doğan bunlardan yüz kat daha delikanlıydı be. 'Çizmeleri giymek' metaforu, tam da bu 'harbî delikanlılık' faslına dairdi. Bu kadar çamur, bu kadar belden aşağı tekme... Başka çaremiz var mı?"

NE OLMUŞTU

İbrahim Karagül'ün daha önce yazdığı "entelektüel terör" üzerine yazdığı ve Cemaat başta olmak üzere muhalefetteki yazarları eleştirdiği yazısına Türköne "'(...) Bana çizmelerimi giydirmesinler, ellerinde kalan iktidar kulpu boğazlarına dizilir. Liste hazırlayanlar, listeye yazıldıklarını unutmasın. Suç işleyenler mahkemede mutlaka hesap verecek; sırtını devletin derinlerine yaslayıp bu memleketin değerlerine savaş ilan edenleri ise daha caydırıcı cezalar bekliyor. Şer'-i Şerife uygun bir mecazla ifade edelim:Önce çıplak vaziyette katrana batırılacak, sonra elleri arkadan bağlı eşeğe ters bindirilip memleketin orta yerinde teşhir edilecekler. Adaletin terazisini tersine çeviren zorbalar ise ayak parmaklarının üzerinde yükseltilip, dükkanlarının kapısına kulaklarından çivilenecek”ifadeleriyle tepki göstermişti. 

Bu sözlere Karagül "'ruh hastası bir adam' diyerek "bu adamın psikolojik durumu gerçekten tehlikeli bir noktaya gelmiş olmalı. Bu yüzden kelimelerle konuşulabilir bir durum kalmamış. Düşünce değil saplantı, takıntı, hastalıklı bir hal söz konusu. Bence doktorunu ya da tedavi yöntemini değiştirmeli..” yanıtını vermişti.