Dolar

34,5424

Euro

36,0063

Altın

3.006,41

Bist

9.549,89

Zaman yazarı: Ey Cumhurbaşkanı

Mümtazer Türköne, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Anayasa'yı çiğnemekle suçlayarak sert eleştiriler yöneltti...

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-05-29 03:44:09

Zaman yazarı: Ey Cumhurbaşkanı

Zaman Gazetesi yazarı Mümtazer Türköne, bugünkü "Ey Cumhurbaşkanı" başlıklı yazısında Erdoğan'a sert eleştirilerde bulundu. Sana devrettiğimiz yetkilerin asıl sahibi biziz diyen Türköne, "Bu yetkiler arasında kimseyi küçük görme, kimseyi hizaya çekme, hiç kimseye “sen kim oluyorsun” deme ve hakaret etme hakkın yok. Haddini, yani anayasayla sınırlanan hududunu bilecek, ona göre davranacak, orada yazıldığı gibi konuşacaksın," dedi.

İşte Mümtazer Türköne'nin yazısından bir bölüm:

Demokrasilerde yönetenlerin tek üstünlüğü, yönetilenlerin onlara devrettiği yetkidir. Sana devrettiğimiz yetkilerin tamamının asıl sahibi biziz.

Bu yetkiler arasında kimseyi küçük görme, kimseyi hizaya çekme, hiç kimseye “sen kim oluyorsun” deme ve hakaret etme hakkın yok. Haddini, yani anayasayla sınırlanan hududunu bilecek, ona göre davranacak, orada yazıldığı gibi konuşacaksın. Türk milletinin birliğini ve Türk devletini temsil ediyorsun, (m.104); toplumu inancına göre bölemezsin, birini dindar diğerini ateist olarak ayıramazsın; insanların mezheplerini ima ederek kutsal kitaplara bağlılığını sorgulayamazsın. Anayasa'nın 10. maddesinde emredildiği üzere şahsında temsil ettiğin devlet adına kimseyi “siyasî düşüncesi, felsefî inancı, din ve mezhebi”ne göre ayırıma tabi tutamazsın.

Dinî kuralları, kurumları ve gelenekleri kafana göre yorumlayıp yeni din anlayışları vücuda getiremezsin. Dinî alanda en küçük bir yorumda, farklı yorumlar arasında tercihte bulunamazsın. Herhangi bir konuda şer'î hüküm, yani fetva veremezsin. Diyanet İşleri Başkanlığı, Papalık gibi bir “dinî liderlik” makamı değildir. Geçmişte Şeyhülislâmlık makamı da böyle değildi. Kaldı ki sen padişah veya halife değilsin. Papa ile Diyanet İşleri Başkanı arasında mukayeseler yaparak Müslümanların zihnini bulandıramazsın. İslâm'da ruhbaniyet yoktur. Katolik dininin inanç esasları, ruhban sınıfı ve kutsallık anlayışı ile İslâm dini arasında en küçük bir benzerlik bile kurulamaz. Diyanet İşleri Başkanlığı, genel idare içinde yer alan bir kamu kurumudur. Başkan, müsteşar düzeyinde bir devlet memurudur. Diyanet İşleri Başkanı'nın dinî konularda fetva verme selahiyeti bile yoktur; bu yetki Din İşleri Yüksek Kurulu'na aittir. İslâmiyet'i Katolik inancı ile, Diyanet İşleri Başkanı'nı Papa ile mukayese ederek Müslümanları küçük düşüremezsin. Papa'nın mütevazı hayatı ile Diyanet İşleri Başkanı'nı zorla şatafat ve debdebe içine sokmaya çalışarak karşılaştırmak görüldüğü üzere gurur verici sonuçlar vermiyor. Hıristiyan alemi tarih boyunca bu zenginlik ve şatafat yüzünden parçalandı ve birbirine savaş açtı. Protestanlık ve bir yığın Hıristiyan tarikat bu güç ve zenginliği protesto ederken doğdu. Sahip olduğu güç ve zenginliğinden dolayı en fazla eleştirilen Papa'nın bile lüks bir makam aracının ve özel uçağının olmamasından, bir Müslüman ülkenin cumhurbaşkanı olarak ibret alman gerekmez mi?

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

Haber Ara