Dolar

34,5424

Euro

36,0063

Altın

3.006,41

Bist

9.549,89

Zaman yazarı: İslamcılığı boş verin...

Bülent Korucu, gündemdeki yerine koruyan ve giderek başka tartışmaları açan İslamcılığı başka noktadan ele aldı...

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-07-14 04:20:35

Zaman yazarı: İslamcılığı boş verin...

Zaman Gazetesi yazarı Bülent Korucu, bugünkü "İslamcılığı boş verin…"" başlıklı yazısında kamuoyunda gündemin en tepe noktalarında yer alan İslamcılık tartışmalarının yönünü başka bir noktaya evirdi. Müslümanlar ve Müslümanlık sosyal alanda itibar ve mevzi kaybediyor, ifadesini kullanan Korucu, "Kur'an-ı Kerim, namazın Müslümanları kötülüklerden alıkoyacağını haber veriyor. Namaz kılıyor göründüğü halde kötülük fabrikası gibi çalışanlar, toplumla İslam'ın arasına kalın duvarlar örüyor. Hâlbuki Müslümanların birinci görevi o duvarları kaldırıp insanları İslam'la tanıştırmak. Kendi bal satarken yüzü sirke satan tüccar misali asgari ahlak ve salah çizgisini tutturmadan İslamcılık taslayanlar zarar veriyor," dedi.

İşte Bülent Korucu'nun yazısından bir bölüm:

İslamcılık etrafında gelişen tartışma tekrar alevlendi. Tanımı üzerinde mutabakat sağlanamadığı için ölüp ölmediği konusunda da ihtilaf var. Öldüğüne inananlar ile bazı samimi İslamcıların kalbinde yaşadığını düşünenlerin fikri müzakeresi sürüyor? İki görüşün anlaştığı nokta ise plazalarda sergilenenin gerçek olmadığı yönünde. Samimi İslamcılar, plaza ve nargile kafedeki örneğin balmumundan kötü bir kopya olduğunu savunuyor. Diğerleri ise bunu mumyalanmış ceset olarak görüyor.

Bu hamur çok su kaldıracak ve söz uzayacak. Ben başka bir tehlikeye dikkat çekmek istiyorum. Farkında mısınız, İslamcılık bir yana Müslümanlık elden gidiyor! Osmanlı Devleti'nin yıkılış günlerinde çıkış yolu ararken İslamcılığı bir reçete halinde önerenlerin önde gelenlerinden Mehmet Akif, sanki bizi anlatıyor.

Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile...

Adem aldatmaksa maksad, aldanan yok, nafile!

Kaç hakiki Müslüman gördümse, hep makberdedir;

Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir.

Bir başka yerde ise daha adrese teslim ve net fotoğraf çekiyor Akif;

Yalan râyic, hıyânet mültezem her yerde, hak meçhûl.

Yürekler merhametsiz, duygular süflî, emeller hâr;

Bugünlerde dindarlık araştırmaları yayınlanıyor. Namaz kılma, oruç tutma oranları vs. itirazım yok ama bunlar nihayetinde bireysel tercihler. Her Müslüman gibi o sonuçlara üzülebilir, geriye gidişin sebeplerini analiz edebiliriz. Asıl risk ise şurada: Müslümanlar ve Müslümanlık sosyal alanda itibar ve mevzi kaybediyor. En büyük sermaye olan güven eriyor. ‘Elinden ve dilinden emin olunan insan' algısı hızla kayboluyor. ‘Güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildiğini' belirten Hz. Muhammed (sav)'in müminleriyiz. Ancak yalanın bu kadar kolay söylendiği, kişi ve kamu hakkının böylesine hiçe sayıldığı bir toplumda ahlaktan söz etmek abes duruyor. Halife Hz. Ömer'e giydiği gömleğin hesabını soran sahabe, mitolojik hikâye kahramanı muamelesi görüyor.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

Haber Ara