Türkiye'nin başta Libya ile münhasır ekonomik bölge (MEB) anlaşması olmak üzere son dönemde attığı adımlar Yunanistan'da endişe yaratıyor.
Türkiye- Libya Deniz Yetki Alanları Sınırlandırma Antlaşması'nın TBMM'de onaylanarak Birleşmiş Milletler'e (BM) bildirilmesiyle birlikte Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki MEB sınırları resmen beyan edilmiş olacak.
Bu durumun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) haklarını koruyor olması, KKTC'nin tanınmasına yol açacak bir süreci başlatabilir mi?
AKDENİZ KALKANI VE KIBRIS'A DENİZ ÜSSÜ
Yeni Şafak'tan Kıymet Sezer'in haberine göre Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ı endişelendiren bu ihtimal, anlaşmanın imzalanması sonrası ilk olarak Libya televizyonu El-Ahar'da dile getirildi. Cemal Saluf isimli bir uluslararası ilişkiler uzmanı, Türkiye-Libya anlaşmasının aynı zamanda Kuzey Kıbrıs'ın dolaylı olarak tanınmasına yol açabileceğini söyledi. Bu doğrultuda Atina'nın Libya iç savaşına daha çok müdahil olmak isteyebileceği yorumu yapıldı.
KKTC'nin tanınması endişesi, Akdeniz Kalkanı Tatbikatı sırasında da dile getirilmişti. Pakistan ile Ürdün'ün de tatbikata katılarak TSK'nın yanında yer alması ve Türk ordusunun KKTC'de deniz üssü kurma adımları komşuda endişeleri artırdı.
YUNANİSTAN, MALTA'YI İŞARET EDEREK AVRUPA'DAN YARDIM İSTİYOR
Öte yandan Yunanistan Malta adasının konumunu hatırlatarak Avrupa'dan destek görmeye çalışıyor
Yunanlılar, Türkiye-Libya anlaşmasından İtalya ve Malta'nın çıkarlarının zarar görebileceğini öne sürüyor. Buna göre eğer Libya, Türkiye ile benzer bir anlaşmayı İtalya ile de yaparsa Malta adası Libya'nın MEB bölgesinde kalıyor.
LİBYA-MALTA SORUNU
Oysa Libya ile Malta arasındaki bu sorun çok eskiye dayanıyor.
İki ülke, aralarındaki deniz yetki alanları sorununu uluslararası mahkemelere gitmek suretiyle çözmüşlerdi. 1985 yılında görülen dava sonucunda mahkeme, adaların deniz yetki alanları konusundaki haklarını sadece ‘kıta sahanlığı mesafesiyle' kısıtlamıştı. Bu da Yunanistan'ın adalar üzerinden hakimiyet tezlerini çürüten bir uluslararası karar olarak Türkiye'nin elini güçlendiriyor.
LİBYA İLE ANLAŞMANIN ARKASINDAKİ BİLİMSEL GERÇEK: DÜNYA DÜZ DEĞİL, DÜNYA YUVARLAK
Türkiye ile Libya'nın deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşması, ‘dünyanın küre olduğu' gerçeği üzerinden yapılan hesaplamalara dayanıyor. Geçmişte çizilen ve dünyayı düz bir tepsi kabul eden anlayışta Türkiye güneyi düz bir hat olarak görülüyor ve bu hattın Libya'ya bakmadığı iddia ediliyordu. Bu anlayış yıllar önce değişti. Hatta Kıbrıs Rum Kesimi, MEB ilanında bulunurken dünyanın küre olması üzerinden adanın eğimini de hesaplara katarak daha fazla hak iddiasında bulundu. Modern bilimin getirdiği bu bakış, Türkiye'nin Akdeniz'e açılan en batıdaki sahil şeridinden Libya'ya uzanan hattı ve Türkiye'nin Libya ile denizden komşu olduğu gerçeğini de ortaya koydu.